
- Erdal KARADAĞ
Bağımlılık pek çok etkenin bir araya gelerek oluşturduğu bir tablodur. Kişi doğduğu andan itibaren öğrenmeye ve dış dünyanın etkilerine açık bir hale gelmeye başlar. Tüm bu süreçte, maruz kaldığı durumlar karşısında kendini koruyabilmek adına bir baş etme yöntemi geliştirmek durumundadır. Geliştirdiği bu baş etme yönteminin sağlıklı ya da sağlıksız oluşunu; yaşadığı ortam, ebeveyn tutumları, sosyokültürel çevresi yakından etkilemektedir. Ebeveynlerin çocuklarına karşı sağlıksız tutumlar sergilemesi, aile üyelerinin herhangi birinde bağımlılık öyküsü olması, tehlikeli arkadaş seçimleri, başarısız geçen bir eğitim hayatı ve yaşadığı toplumun bağımlılığa bakış açısı risk oluşturabilecek etkenler arasındadır.
Bu sebeple bağımlılığın oluşum sürecinden bahsederken, bireyi çocukluk hatta bebeklik çağından itibaren incelemeli; aile, toplum ve kültür özelliklerini dikkate alarak, süreci bütüncül bir yaklaşımla değerlendirmelidir.




Tütün ve Sigara Bağımlılığı
Sigara ve tütün bağımlılığı tedavi edilebilir bir beyin hastalığıdır. Tütün ürünleri bütün ülkelerde oldukça yaygın şekilde kullanılan kullanan kişiyi ve nikotin dumanıyla çevresindeki kişileri olumsuz etkilemektedir. Bununla birlikte, tütün kullanımının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin ortaya konduğu son 50–60 yıl içinde çeşitli ülkelerde tütün bağımlılığı bakımından önemli değişiklikler yaşanmıştır. Bu süre içinde özellikle gelişmiş ülkelerde tütün ürünü kullanımı azalma yönünde bir seyir izlerken gelişmekte olan ülkelerde tütün bağımlılığı artmaktadır.
Türkiye sigara bağımlılığı oranları ile Avrupa’da en çok tütün içilen ülkeler arasındadır. Sigara ve tütün bağımlılığı kişilerin eğitim durumları ve statüleri yükseldikçe de hızla artmaktadır. Türkiye’de 15 ve üzeri yaş grubunda tütün kullanımı ve tütün bağımlılığı gelişmiş ülkelere göre halen yüksek oradadır. Türkiye dünya ülkeleri arasında en fazla tütün tüketen onuncu ülke konumundadır.
Tütün bağımlılığının olumsuz etkileri yalnızca sigara içen kişilerle sınırlı değildir, sigara dumanından pasif olarak etkilenenlerde de ciddi sağlık sorunları ortaya çıkmaktadır. Tütünün, başta akciğer kanseri olmak üzere lösemiye, dudak, ağız, dil, gırtlak, özofagus, pankreas, böbrek ve mesane kanserlerine, kronik bronşit ve amfizeme, koroner kalp hastalığına ve serebrovasküler hastalığa yol açan faktörlerin en önemlilerinden birisi olduğu kanıtlanmış bir gerçektir. Buna rağmen, tütün bağımlılığı bir salgın halinde kitleleri öldürmeye devam etmektedir. Dünya genelinde de tütün tek başına en çok ölüme neden olan sebeplerin başında gelmektedir.Pek çok ölüm ve birçok hastalık, sadece tütün bağımlılığının önlenmesiyle azaltılabilir.


Alkol Bağımlılığı
Alkol bağımlılığı diğer bağımlılıklar gibi iyileşme ve tekrarlama dönemlerinden oluşan, süreğen bir beyin hastalığıdır. Bu hastalıkta kişi kontrolsüz şekilde öngördüğü miktardan fazla alkol tüketmektedir ve bireyin işlevselliğinde belirgin kayıplar olmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü alkol bağımlısını “uzun süre ve alışılmışın dışında alkol alan, alkole bağlı ruhsal-bedensel-toplumsal sağlığı bozulan, buna karşın durumunu değerlendiremeyen; değerlendirse bile alkol alma isteğini durduramayan, tedaviye gereksinimi olan bir hasta” olarak tanımlamaktadır. Alkol bağımlılığı bir süreç sonucu gelişen bir hastalıktır. Bu sürecin genellikle yılları bulması nedeni ile kişinin fark etmesi ve yardım talebi gecikmektedir. Önceleri keyif amaçlı ara ara kullanılan alkolün miktarı ve sıklığı zaman ilerledikçe artmaya başlar. Kişi adım adım sosyal hayatını alkol alabilmeye uygun hale getirir. Alkol kullanımı ya da elde edilmesi için harcanan zaman diğer faaliyetlere ayrılan zamanın önüne geçer. Alkolden uzak kalınan zamanlarda “yoksunluk belirtileri” dediğimiz, kişiyi rahatsız eden belirtiler görülür. Kişi bu belirtileri yok etmek ya da en aza indirmek için yeniden daha fazla miktarda alkol alır, alkol kullanmaya yönelik aşırı bir istek duyar. Bu döngü sonucunda bağımlılık gelişir ve kişinin mutlaka tıbbi yardım alması gerekir
Madde Bağımlılığı
Madde bağımlılığı, bireylerin bir maddeyi tedavi nedeni ile veya fiziksel bir ihtiyaç olmaksızın kullanması ve giderek artan kullanım miktarı sonucunda maddeye bağımlı hale gelmesidir. Madde bağımlısı kişiler, bağımlısı oldukları maddeye ulaşabilmek için büyük çaba sarf ederler ve maddeyi kullanmadıkları zamanlarda yoğun bir yoksunluk hissederler.
Madde bağımlılığı, bireyler için hayati tehlikesi olan bir durumdur. Alkol ve sigara bağımlılığında olduğu gibi sağlık için son derece zararlı olan madde bağımlılığının vücuda etkileri daha hızlıdır ve oldukça ölümcüldür.
Madde bağımlılığı olan kişilerin tüm aile ilişkileri, sosyal çevresi, iş ve okul hayatı bu durumdan ciddi derecede etkilenmektedir.
Bireyler bazen kullandıkları maddenin kendilerine zarar verdiğinin farkında olsalar dahi yoksunluk çektikleri için buna engel olamazlar. Bazı durumlarda ise bireyler, kullandıkları maddenin hayatlarına etkilerini fark etmezler veya umursamazlar.
Kişilerin madde kullanmaya başlamasının nedenleri pek çok şey olabilir. Geçmişte yaşanan ölüm, kaza, taciz, şiddet gibi travmatik olaylar, genetik yatkınlık, psikolojik sorunlar, maddeye çok kolay bir şekilde ulaşabilme imkanı, arkadaş ortamı, irade zayıflığı gibi kişilik özellikleri kişilerin maddeye başlamasına neden olabilmektedir.


Teknoloji Bağımlılığı
Teknoloji bağımlılığı, bireylerin vaktinin çoğunu telefon, bilgisayar ve buna benzer birçok teknolojik aletler ile geçirdiği bir rahatsızlıktır. Teknoloji bağımlısı olan birey bu durumdan rahatsız olmaz ve kolayca bu bağımlılığını bırakamaz. Aksine bu bireyler daha fazla bağımlılık geliştirerek teknolojiye yatkın hale gelirler. Bu durum birçok problemin oluşmasına neden olmaktadır.Kişinin interneti kullanmada kontrolü yitirmesi ile birlikte kötüye kullanım ve bağımlılık gelişebilmektedir. Bilgisayar ve internet ortamının fizyolojik bağımlılık yaptığı bugün artık kesinlik kazanmıştır.
Teknoloji bağımlılığı bireyi fiziksel ve ruhsal sağlık anlamında olumsuz etkiler ve akabinde de aile, okul, iş, sosyal hayatında problemlere yol açar. Teknoloji bağımlılığında çoğunlukla ilgili davranışın bağımlılık oluşturucu uyarıcı ve pekiştirici özelliklerinin olduğu söylenebilir.
Bireylerin, internet üzerinde kontrolünü kaybetmesiyle başlayan, zamanla kişide patolojik rahatsızlıklara neden olan ve uzman ile tedavi edilmesi gereken hastalıktır.
Teknoloji bağımlılığının nedenleri kişiden kişiye değişikli gösterebilir. Kişinin teknolojiye bağımlı hale gelmesi için pek çok sebep olabilir, bu süreçte tek bir nedenden bahsetmek doğru değildir. Farklı pek çok bağımlılık türünde görüldüğü gibi teknoloji bağımlılığında da genetik, biyolojik, psikolojik, sosyal etkenler ve internet mecrasının kişiye sunduğu sınırsız olanaklar, bağımlılık geliştirici sebepler arasında yer almaktadır. Teknoloji bağımlılığı her yaşta ve her cinsiyet de görülür.